Deri kanserleri aslında çok geniş bir konuyu içine almaktadır. Ancak burada sık görülen deri kanserlerinin ipuçlarından bahsetmek isterim. Ne zaman dermatoloğa başvuralım kısaca anlatmak isterim.

Her kanserin aslında öncesinde prekanseröz lezyon dediğimiz öncü lezyonu vardır. Deri kanserlerinde gözle görülebilen bir organ olduğu için aslında işimiz kolaylaşıyor. Kanser öncü lezyon halinde tanıyı koymak ve tedavi etmek elbette çok kıymetlidir.

Öncelikle benlerinizden başlamak gerekirse, zamanla şekil değiştiren renginde açılma veya koyulaşma gösteren ve kanama yapan benlerinizi mutlaka dermatolog muayene etmelidir. Aslında benim tüm danışanlarıma önerim yılda bir kez ben muayenesi olmalarıdır.

Güneş gören yerlerde özellikle gençliğinde sıkça güneş yanığı geçirmiş veya güneş altında uzun yıllar çalışmak zorunda kalmış kişilerde de deri kanseri riski topluma göre artmıştır. Bu kişiler için de önerim özellikle yüz, boyun ve kulak el sırtı gibi güneşin doğrudan geldiği bölgelerinizde yeni oluşan kabarıklık, kabuklu benler ve yine kanamaya başlayan oluşumlar için mutlaka dermatolog hekim görüşü almaktır.

Cildimizde bazen de iç organ kaynaklı tümörlerin veya hematolojik malignitelerin (kan kanseri) yayılmasıyla deri değişiklikleri görülebilmektedir. Bu durumda yine cildinizde yeni oluşan kabarıklık, kızarıklık veya sertlik olarak görülebilir. Bu durumda da tanıyı dermatolog hekiminiz koyacaktır.

Kliniğimizde ve birçok dermatoloji kliniğindeki meslektaşlarım tanıyı dermoskopik muayene ve gerekirse deri biyopsisi alarak koymaktayız. Dermoskopi ciltteki lezyonu 10 kat büyüten ışıklı bir cihazdır. Kliniğimizde cilt hastalıkları ve deri hastalıkları muayenesinde sıkça kullandığımız bir cihazdır. Malign yani kanserojen bir lezyondan şüphe edersek deri biyopsisi yaparız ve kesin sonucu patoloji bölümü belirler. Sonuca göre süreç takip veya cerrahi olarak onarım şeklinde devam edebilir.