Dermatolog olarak muayene yöntemlerimiz arasında inspeksiyon(bakarak inceleme), palpasyon (dokunun elle muayenesi) ve zorlandığımız alanlarda deri biyopsisi gelmektedir. Bizlere çokca fotoğraftan tanı koymamız için eşten dosttan fotoğraflar gelmektedir.
Birçoğunu fotoğraftan tanı koyabilsek de hastayı ve lezyonu yakından görmek total vücut dağılımını ve lezyon sertliğini yumuşaklığını değerlendirmek tanı koymada çok değerli olmaktadır. Dermoskopik muayene de yine yakından lezyonu büyüterek tanı koymamızı kolaylaştıran bir muayene şeklidir.
Peki, size cilt biyopsisi önerildi bundan endişe duymalı mısınız?
Tabi ki sorunun cevabı hayır. Dermotolojik hastalıkların birçoğu görüntü olarak birbirine benzemektedir. Yakından muayene de etsek lezyonun süresi geciktiyse tanılar karışabilir. Bu durumda biyopsi almamız gerekebilir.Ba
zen de biyopsinin zorunlu olduğu durumlar vardır. Uzun süreli raporlu ilaç kullanmanızı gerektiren psöriazis (sedef), pemfigus, vaskülitler (damar iltihabı) vb hastalıklarda tanımız belli olsa da biyopsiyle tanıyı doğrulamak gereklidir. Ya da deride şüpheli benler veya deri kanseri düşündüren durumlarda yine biyopsi almak önemlidir.
Özetle cilt biyopsisi birçok durumda tanıya yardımcı ve gereklidir. Patolojik inceleme sonrasında hekiminiz tedaviye karar verecek ve sizin için en doğru tanı-tedavi süreci başlamış olacaktır.
