Yüzde kızarıklık ile başlayıp sonraki yıllarda sivilce ve ciltte kabalaşmaya sebep olabilen geniş bir hastalık grubudur roza hastalığı. Bir cilt hastalığıdır ve dermatolog muayenesi ve tedavisi gerektirir. Hassas cilt yapısına sahip olunduğu için yanlış uygulamalardan kaçınmak önemlidir. Sebepleri arasında güneş hasarı çok önemli bir yer tutmaktadır. Demodeks adında parazit kişinin gözeneklerine yerleşir ve roza hastalığını şiddetlendirebilir.

Roza hastalığında tedaviyi seçerken kişinin cilt yapısı ve hastalığın şiddeti biz dermatologlar için önem arz eder. En erken evresi olan kılcal damar görünümü için en etkili tedaviler BBL ve DyeVL lazer ışık sistemleridir. Ev tedavisi olarak güneşten koruyucu kremler ve azeleik asit ile hyaluronik asit serumlar faydalı olacaktır. Bu aşamadaki tedavi daha rahat geçer ve daha iyi yanıt almak mümkün olur.

İkinci evrede artık sivilce oluşumu eşlik etmeye başlamıştır. Kızarıklık artmıştır ve kılcal damar görünümü belirginleşmiştir. Bu durumda topikal antibiyotik içeren kremler ile lazer tedavileri gerekebilmektedir. Bazı hallerde sistemik antibiyotik tedavisinden fayda görebilir hastalarımız.

Üçüncü evrede tedavi edilmemiş roza hastaları ileri yaşta karşımıza gelebilir. Bu durumda özellikle burun cildinde kabalaşma yani rinofima dediğimiz hastalık ortaya çıkmıştır. Elbette tedavi seçenekleri arasında lazer tedavileri olmakla birlikte gerekli hallerde rinofimaya yönelik cerrahi tedavi uygulanabilir.

Özetlemek gerekirse roza yani kırmızı yüz ya da gül hastalığı hassas cilt yapısına sahip bireylerde ilerlemiş güneş hasarı ve demodeks parazitine bağlı gelişebilen bir cilt hastalığıdır. Amacımız hastalık ilerlemeden erken evrelerde kontrol altına almak olmalıdır. Roza hastalığının evresine göre tedaviniz dermatolog hekiminiz tarafından seçilecektir. Danışanlarıma önerim lazer seanslarınız bittikten sonra da ev tedavilerinize devam etmeniz, güneşten korunmanız ve tekrarlayan durumlarda kliniğimizi ziyaret etmeniz olacaktır.