Saç dökülmelerini anlamak için saç döngüsünden kısaca bahsetmek gerekir. Saç döngüsü 3 faza ayrılır. Anagen yani büyüme fazı, katajen dinlenme fazı ve telogen yani dökülme fazı olara adlandırılır. Her saç folikülü birbirinden bağımsız olarak bu evreleri düzenli bir şekilde yaşar. Ortalama sağlıklı bir saçın yüzde 10 kadarı dökülme evresinde, yüzde 80 kadarı anagen evrede bulunur. Mevsim geçişleri, doğum sonrası dönemde fizyolojik dediğimiz olağan dökülme artışları görürüz. Bu dönemlerdeki dökülme oraları yüzde 10 civarındadır. Bu durum muayene sırasında pull-test ile ölçülebilir.

Telogen effluvium fizyolojk durumlar dışında anemi, vitamin eksiklikleri, beslenme bozuklukları, ani kilo verme, tiroid bezi hastalıkları, bazı ilaç yan etkilerine bağlı olarak da görülebilir. Bu durum dermatologunuz tarafından araştırılıp tedavinize ona göre yön verilecektir.

Anagen effluvium daha gürültülü bir tablo olarak karşımıza çıkmaktadır. Nedenleri arasında kemoterapik ilaç kullanımı ve radyoterapi yer alır.
Her iki saç dökülmesi de doğru zamanda tedaviye başlanırsa ve etkili tedavi verilirse tamamen geriye dönebilmektedir. Tedavi gecikmesi durumunda yılar içine giderek artan saç hacim kayıpları görülebilmektedir.

Kalıcı saç kaybı yapan durumlara skatrisyel alopesi diyoruz. Saç kıl kökünü etkileyen ve destrükte eden dermatolojik hastalıklar skatriyel alopesiye sebep olur. Bu sebepler arasında diskoid lupus eritematozus, liken planopilaris, folikülitis dekalvans, dissekan folikülit, eroziv püstüler dermatoz sayılabilir.

Alopesi areata yani saç kıran diğer dökülmelerden farklıdır. Sıklıkla yuvarla para büyüküğünde kıllı alanların tamamen yokluğu şeklinde görür. Bu durum sıklıkla otoimmun bir hastalığa eşlik etmektedir. Hastalık anagen yani büyüme evresindeki saçların ani bir şekilde telogen evreye geçmesi sonucu oluşur. Hastalığın şiddetine göre vücuttaki tüm kılları da etileyebilir. Bu duruda alopesi totalisden bahsederiz.

Androjenik alopesi bir diğer saç dökülmesi ve kellik sebebidir. Kozmetik ve estetik olarak en sıklıkla başvur sebepleri arasında gelir. Kişinin kendi genetik yatkınlığı sebebiyle erkeklerde daha sık ancak kadınlarda da sıklıkla gördüğümüz üzere hormonal sebeplerin ön planda olduğu dökülme şeklidir. Medikal tedavierin gecikmesi durumunda saç ekimi ile güzel sonuçlar aldığımız saç hastalığıdır.

Kısacası görüldüğü üzere saç dökülmesi geniş araştırma ve muayene gerektiren bir cilt hastalığıdır. Tedavinizin ne olacağı, hangi tedavilerle kombine edileceği, ev tedavilerinin kullanım şekli ve tedavinin sıklığı ve süresi kişiye özel belirlenmelidir. Etkili sonuç ve doğru önlendirme için dermatologunuza başvuranız yeterli olacaktır.
Kliniğimizde uyguladığımız tedavi seçenekleri arasında platelet rich plasma( PRP), saç mezoterapisi, otolog mikrogreft kök hücre tedavisi yer almaktadır.